18 Mart 2012 Pazar



Ses ve Öfke


Ses Ve Öfke” pek çok eleştirmen tarafından beğenilen, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazar William Faulkner’ın dört bölümden oluşan romanıdır. Olay örgüsünün alt-üst olduğu ilk bölüm, zihinsel engelli olan Benjy’nin ağzından anlatılmıştır. Bu bölüm, zaman ve mekan karmaşıklığını barındırmakta ve dolayısıyla okuyucuyu bir hayli yormaktadır.


Romanda olay örgüsünün karışık olması, yazarın “bilinç akışı” tekniğini kullanmış olmasıdır. Yazar bu teknikte, karakterlerin düşüncelerini olaylara ve oluş sırasına dikkat etmeksizin aktarmıştır. Bu teknik kendisini ilk bölümde daha çok belli eder. Çünkü Benjy, bilincindekileri zamanla geçmişten geleceğe atlatıp, geçmişteki olayları şimdiki zaman dilinde anlatmıştır. Yazar, romanın okunmasını ve anlaşılmasını kolaylaştırmak amacıyla farklı zaman dilimlerinin, renkli bir mürekkeple basılması önerisinde bulunduysa da bunun masraflı olduğu öngörülerek teklifi reddedilmiş, yerine zaman değişimini belirmek için bazı cümleler italik yazılmıştır.


Bunu daha somut hale getirip, bir örnekle açıklamamız gerekirse


....

“Pis aptal” dedi. “Canın dayak istiyor galiba.”

“Zor döversin.”

Kaç kere dövdüm. Kes sesini be.” Dedi Luster. “Oraya gitmek yok demedim mi sana? Toplardan biri kafana gelirse anlarsın. Hadi yürü bakalım.” İtti beni. “Otur” dedi. Oturdum, ayakkabılarımı çıkardı, pantolonumu kıvırdı. “Hadi gir suya da oyna. Belki geçer vızıltın.”

….


Bu alıntıda (sf.19) altı çizili cümlenin bir benzerini sayfa 15’te italik bir şekilde yazılmış şekilde, faytonda geçen konuşmaların arasında görüyoruz. :


Neden o yana gitmek istiyorsun?. Toplardan biri kafana çarpsın diye mi?...


Fakat bu italik yazılara rağmen hikayenin okunması ve anlaşılmasının bir hayli zor olduğunu belirmekte fayda var.


Diğer romanlarda kullanılan ve artık alışılagelen teknik ve yöntemler, Ses Ve Öfke’nin farklılığını ortaya çıkarmıştır. Aslında eser, bir romanın evrim sürecinde olduğu gibi giriş, gelişme, sonuç öğelerinden oluşturulabilir, daha anlaşılır kılınabilirdi. Okur, anlamsız bir takım parçalardan, anlamlı bir bütün oluşturamadığında kitabı yarıda bırakabilirdi. Bu yüzden yazarın, okurun sabrı noktasında risk aldığını düşünüyorum.


Bir diğer önemli nokta ise eserin dört bölümde de farklı kişilerin ağzından aktarılmasıdır. Özellikle ilk bölümün zihinsel engelli olan Benjy’nin ağzından anlatılmış olması, onun engeli ile duygularını, düşüncelerini ve olayları yansıtması, ilk aşamada büyük bir sıkıntı yaratmıştır. Halbuki tek bir anlatıcı ile iş daha basite indirgenebilir, akılıcılık bu şekilde sağlanabilirdi.

Diğer bir kolaylık ise kitabın arka yazısından sağlanabilirdi aslında daha iyi bir şekilde sağlanabilirdi demek daha doğru olur. Kitabın arka kısmında verilen bilgiler başlangıç için yeterlidir fakat bu da sınırlıdır.

Hidrofil Pamuk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder